Gazete Ticari Hayat

Ayvalı Sera Şirket Ortaklarından Yusuf Çiçek, Gazetemiz Muhabirlerinden Burak Balcı’ya Konuştu.

Ortadoğu ve Türkiye’nin çiçek merkezi

 

BURAK BALCI

Üç nesildir devam eden Ankara’nın ve Türkiye’nin en önemli çiçek üretim ve dağıtım merkezlerinden biri olduklarını kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
“Şirketimiz bir aile şirketidir. Baba mesleğini devam ettiriyoruz. Şu anda üçüncü nesil bir aile şirketi olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şirketimiz 1959 yılında kuruldu.
Kayaş’taki bu bölge bizim üçüncü yerimiz. Kayaş’ta 1983 yılından beri faaliyet gösteriyoruz. Daha önce 1968 yılında Etlik Ayvalı semtindeydik.
1968-1983 arasını Etlik’te geçirdik. Daha öncesinde de şehrin içinde Dışkapı’da babamız bu işi yapıyordu.”

Bölgenin en büyük çiçek merkezi
Devasa çiçek ve bitki yetiştirme merkeziyle adeta bir fabrika gibi işleyen Ayvalı Sera’da, kalabalık ve büyük bir ekiple çalıştıklarını kaydeden Çiçek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yaklaşık 40 kişi iş yerimizde istihdam ediliyor. Satışlarımızı Türkiye’deki çiçekçilere yapıyoruz. Büyük marketlerle çalışıyoruz. Bunun yanında sene başından beri vatandaşlar da buradan gelip alış verişini yapabiliyor. Satış yaptığımız onlarca hatta yüzlerce firma var. Burası Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en büyük çiçek merkezlerinden bir tanesi… Buraya mal üreten firmalar var, yurt dışından gelenler var. Bunların hepsi bu merkezde toplanıyor ve biz buradan Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyoruz. Burası bir toplanma ve dağıtım merkezi gibi işliyor.

İç mekân bitkilerde Türkiye’nin en büyüğü
Adana- Mersin arasında 90 bin metre kapalı alanda kendi üretim firmamız var. Türkiye’nin ilk orkide üretimini yapan firmalardan birisiyiz. İç mekân süs bitkilerinde Türkiye’nin en büyüğüyüz… İç mekân bitkilerde her türlü bitki bizde satılıyor… Ama katalogdaki bitkilerden hepsi aynı anda bulunmaz… Her mevsimde yeni bitkiler çıkıyor. Yüzlerce binlerce bitki var. Ticari olarak belki de 100 tanesini kullanıyoruz. Sezona göre yeni bitkiler gelir gider… Mevsime göre değişen bir durum var. Bunu sayıyla kısıtlamak doğru değil… Bununla birlikte bir diğer önemli konuda seraların ısıtılması… Burada yalıtım olmadığı için ısı kaybı fazla oluyor. Bu mekânı kaloriferle ısıtıyoruz. Sıcaklık belli bir değerde tutuluyor. Bizim için ısı çok önemli. Belki de vatandaşların evlerinde kalorifer yakmadığı dönemlerde bile biz buranın ısısını belli bir sıcaklıkta tutmak için kaloriferi yakıyoruz. Serada ısı kaybı fazla olduğu için bunu yapmak durumundayız.”
Ankara’nın coğrafi konumu nedeniyle ortasında bulunduğu için bir dağıtım merkezi olduğunu belirten Çikek, “Biz Türkiye’nin merkezindeyiz. Her mesafeye eşit uzaklıktayız. Malı hızlı bir şekilde tüketileceği yere ulaştırmak zorundayız. Türkiye’nin en uç noktası Ankara’ya göre 12-18 saat arasında yol alınabiliyor. Bu nedenle burası bir toplanma merkezi… Burada çok hacimli bir iş yapılıyor. Mal geliyor ve kısa sürede dağıtılıyor” şeklinde konuştu.

Ticaret dostlukları pekiştirir
Ülkelerin arasındaki ticaretin yeni dostlukların kurulmasına ve düşmanlıkların ortadan kalmasını sağlayacağını belirten Çiçek, “Her şeyi biz üretip dünyaya satalım mantığına katılmıyorum.
Eğer koşullarınız uygunsa, ucuza üretip dağıtma kabiliyetine sahipseniz istediğiniz gibi ihracat yapabilirsiniz. Ancak sizden daha uygun coğrafi ve iklim koşullarına sahip olan ülkeler sizin üretebileceğiniz bir ürünü daha kaliteli ucuza üretebilir…
Bu gibi bir durumda gidip o ülkeden satın alma yoluna giderseniz. Eğer üretici sizseniz, onlar gelip sizden alırlar… Bu ticaretin doğasında vardır… Hem satarsın hem de alırsın… Ticaret yeni ufukların kapılarını aralar, dostlukları geliştirir, demokrasinin gelişmesine katkı sağlar, kültürleri ve insanları birbirine yaklaştırır. Ticaret sayesinde oluşan olumlu iklim ülkeler arasındaki siyasi ilişkilerin de gelişmesine vesile olur.
Bu nedenle her şeyi ben üretip satayım şekilden bir anlayışı doğru bulmuyorum. Hem sattığın hem de aldığın ürünler olacak ki ticaret gelişsin… Başka bir ülke de her şeyi ben üretip satacağım kimseden bir mal almayacağım derse bu da doğru olmaz” ifadelerini kullandı.
Hollanda’nın dünyanın önemli çiçek üretim merkezlerinden olmasına rağmen kendilerinden mal aldığını belirten Çiçek, Hollanda bizim Ankara kadar bir ilimiz… Hollanda her şeyi üretmiyor. Onlar da bitki satın alıyor. Biz hem onlara satıyoruz hem de onlardan satın alıyoruz” dedi.

Sadece su dökmekle çiçeği besleyemezsin!
Evlerinde çiçek besleyen vatandaşların doğru yöntemlerle çiçeğin ömrünü uzatabileceklerini kaydeden Çiçek, “İnsanlar evlerine çiçek veya bitki alıyor… Su vermememize rağmen soldu gitti diyorlar.
Öncelikle şunu ifade edelim, sadece su vermekle çiçeğin beslenebileceği algısı yanlıştır. Suyun yanı sıra gübre ile de çiçeği beslemek gerekiyor. Bir insan düşünün sadece su içse hayatta kalabilir mi? Tabi ki hayır… İşte Çiçek de böyledir. Hem suyunu vereceksin hem de ihtiyacı olan gübreyi… Bu sayede çiçekler daha uzun süre hayatta kalabilir…
Şunu da ekleyelim. Her şeyin bir ömrü olduğu gibi çiçeğin de vardır… Çiçeği en canlı döneminde aldıysanız bu dönemden sonra çiçek yavaş yavaş solmaya doğru yol alacaktır ancak çiçeği henüz yaprakları açmadan alırsanız bu çiçeğin yapraklarını açması yine bir süre alacağı için size daha uzun ömürlü olduğu izlenimi verebilir. Bu sadece sizin çiçeği aldığınız zamanla ilgili bir durumdur” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir